TRATTORİA SERENZO
Benim gibi çok gezip gören ve mesleği trend yazmak,yaşamak olan birinin,özellikle kendi yaşadığı şehirde ‘VOV’ dedirtecek yeni bir keşif yapması çok nadir olur.Çok yeni mekanları zaten ilk deneyimleyenlerden olurum,bulunmadıklarımı ise sağdan soldan muhakkak dinler ve ya köşe yazarlarından okurum ve gitmiş kadar olurum.
Geçen akşam gerçekten yeni bir keşif yaptım.İstanbulda yaşayan italyan bir arkadaşım beni özel bir yere götürmek istediğini söyledi ve dediki gidiceğimiz yeri görünce ya aşık olucan ya da nefret edicen.Merakımı 2 kat daha arttırdı.Akşam 8 gibi buluştuk ve Gayrettepe’de ara bir sokağa arabamızı parkettik.Heyecanlanmaya başlamıştım sadece 2 senedir İstanbul’da yaşayan bir italyanın bu gizli mekanı neydi neresiydi.
Daha çok bir trattoria’yı anımsatan minicik bir mahalle restoranının önünde durduk.Trattoria’nın kelime anlamı italyan tarzı,italyan esintileri taşıtan çoğunlukla sahiplerinin italyan şefler olduğu restoran.İlk izlenimim’Hmmm neden bu ufacık mahalle restoranından bu kadar etkilemiş olabilir ki?’ oldu.Balkon kısmından geçip içeri girdik.6-7 masalık ufak bir mekan.Derbi maçı olduğundan dolayı sakindi bir çift yemek yiyordu sadece normalde haftasonları özellikle akşamları yer bulmak çok zormuş.
Mekanın sahibi aynı zamanda şefi Enzo ve tatlı eşi Serpil Hanım bizi karşıladı.Senelerdir tanışıyormuşuz gibi bir sıcaklık.Zaten biz türklerin italyanlarla en büyük ortak özelliğimiz değilmi bu canayakınlık.Mekanın ismi ‘SERENZO’ Serpil ve Enzo isimlerinin birleşimi.Benim İtalyan arkadaşımla tanışmalarıda facebook üzerinden kurulan ‘Türkiye’de yaşayan italyanlar’ grubu sayesinde olmuş.Farklı bir ülkede yaşayan azınlığın bu şekilde birbirlerini bulup desteklemesi nekadar hoş bir davranış.
Masamıza yerleştik menüde bulunan domuz yemekleri dikkatimi çekmiştiki Enzo yaklaşarak ‘pizzalar,makarnalar italyan klasikleri bekliyorsun ama size faklı bir şey yapmak istiyorum’ diyerek fondü setini önümüze kurdu.Izgara sebzeler,kremalı patates eşliğinde Enzo’nun elinden çıkmış peynirli sonrasında et fondümüzü yedik.
Kapanışıda Serpil hanımın özel alkollü ve limonlu tiramisüsu ile yaptık.Herşey çok butik ve lezzetliydi.Düşündümki neredeyse İtalya’dan daha fazla İtalyan restoranına sahip bir ülkede yaşarken gerçek bir italyanın elinden çıkan lezzete ulaşabilmek gerçekten değerliymiş.
Yan masamızda gece boyunca ara ara sohbet ettiğimiz bana Pavorotti’yi anımsatan tok sesli bir bey vardı.Meğerse haftasonları beyfendi bu minicik dükkanın içerisinde aryalar söylüyor,müşterileri keyiflendiriyormuş.
Öğlen farklı çeşit ev yemekleri yaparak çevredeki çalışanlara hizmet veriyorlarmış,akşamları italyan mutfağına geçiyorlarmış.İtalyanların hazım için yemek sonrası içtikleri Limoncello shotımız ile yemeğimizi sonlandırdık.Son zamanlarda en keyif aldığım akşamlardan biriydi.
Öyle beklentinizi çok yükseltmeden lezzetli yemek ve samimi ortam istediğiniz zamanlarda bu Trattoria’yı mutlaka deneyin.
INFO:
Yorum Yok