Arnavutköy yıkılıyor! Yok canım merak etmeyin Arnavutköy’e bişi olduğu yok hatta son dönemde popülaritesi tavan yapmış durumda.En trend sokak üstü barları burada bende sokak jargonu kullanayım dedim.
Pek çok yazımda biz Türklerin ne kadar çabuk trend eskittiğinden bahsediyorum.Özellikle yeme-içme,eğlence sektöründeki trend değişim hızına ayak uydurmak neredeyse imkansız. Daha bir süre önce İstanbul’un değerlenen yeni bölgesi Karaköy ve mekanlarından bahsetmiş, Etiler,Nişantaşı,Bebek gibi merkezi bölgelerin popülaritesini bitirdiğini ve bir süre bayrağı elinden düşürmeyeceğini yazmıştım.Daha sezon bitmedi ama Karaköy trendi neredeyse bitti.Bunun nedenlerinden biri marjinal kesimin meskeni olan Karaköy’e localı,rezervasyon sistemli mekanların sinerjik olarak uyuşmaması,diğer bir etken ise daha merkezi Arnavutköy’ün önlenemez gelişimi.
Arnavutköy ,Bebek kafelerinin ve Kuruçeşme klüplerinin arasında sıkışmış ve değerlendirilememiş bir bölgeydi.Klasikleşmiş balıkçıları ve senelerin eskitemediği Level gece klubü dışında pekte biz gezip tozan kitlenin yolu düşmezdi.Bu haftasonumu yenilenmiş Arnavutköy’de geçirdim ve müthiş keyif aldım.Gelin yazımda Arnavutköy’ün renklenmiş sahil şeridinin yeni mekanlarını baştan başa gezelim.
ANY:Adeta Arnavutköy rönesansının öncüsü.Lucca tarzı bir sokak üstü barı ama çok daha rahat ve kasılmayan bir kitle burayı mesken tutmuş.Kalantor balıkçılar arasında açılan bu şirin barı ilk başta eleştirmiştik.Burada bu cafe-bar arası mekanın ne işi var? ne alaka? demiştik ve yediğimizi yuttuk.Öyle bir enerji oluşturdular ki bir numaralı sosyalleşme merkezlerinden biri haline geldiler.Müşterilerini müdavim ettiler.Cumartesi günleri Aslı Köse’nin ANY performansı kaçırılmayacaklardan.
Hudson:Bölgenin gelişiminin en büyük etkenlerinden biri Hudson’ın açılması oldu.İyi yemek,iyi müzik,iyi içki.Müthiş bir tatlı menüsü…Haftasonları ünlü DJler Murat Tokuz,Doğuş Çabakçor,DJ MONO gibi isimlerin performansıyla eğlencenin tansiyonu tavan yapıyor.Bakır bardaklarda servis edilen ‘hudsonmule’ kokteylleri favorim.
Whisper:Hudson’ın karşı komşusu.Komşu ne kadar cool ve marjinal ise burası bir o kadar kokoş ve klas.Kapısından adım attığınız anda ‘Türkiye’de miyim?’ diye bir düşünüyorsunuz.Öyle avrupayi ve şirin bir konsept ile dizayn edilmiş ki uzun saatler sıkılmadan bahçesinde oturabilirsiniz.Menüdeki pırasalı içli köfte favorim.Özel gecelerde Memo Garan performans sergiliyor.
Alexandra:Dekorasyonlar arasında favorim burası.Eski dönemlerden kalma büyük bir malikanenin kütüphanesinde gibisiniz.Nostaljik döşenmiş minik 2 katlı bir mekan.Üst kat doğum günü,kutlama gibi özel günleriniz için 15-20 kişilik kapamalar için uygun bir asma kat.Alt kat ise göz alıcı bir bar ve old school kanepeler.Özel kokteyl menülerindeki ‘Passiflora kokteyl’ favorim.Perşembe aksamları ise Allen Hulsey canlı performans yapıyor.
Yazar
caglagursoy
Daha Fazla...
HAYAL KIRIKLIGI LONDRA MODA HAFTASI 2019
24 Mart 2019DAVRAN Kardeşlerden 2 Yeni Proje…
25 Ocak 2016PARİS HABERLERİME DEVAM EDİYORUM
4 Kasım 2021
Önceki Post
BAHAR GELİYOR SESİ AÇIN !
Sonraki Post
Yorum Yok