BİZ,İSTANBUL'DA KALANLAR…

Beni soracak olursanız 2 haftadır yoklama verir gibi aynı gün aynı saate düğüne katılıyorum.İstanbul’un en seçkin düğünlerine ev sahipliği yapan Four Seasons Bosphorus Otel’in bahçesi ve salonu…Her ne kadar yağmur riski ve tedirginliğiyle son güne kadar yaşamak zorunda olsanızda,yaz düğünlerinin en büyük keyfi açık havada olması.Gün batımında tablo gibi boğaz manzarasını arkasına alan gelin ve damadın nikah anı görsel şölene dönüşüyor.Deniz kenarında kıyılan nikahtan sonra düğün için şıkır şıkır donatılmış otelin bahçesine geçiliyor.

Bu kadar sosyetik düğüne katılan biri olarak son trendleri sizin için gözlemledim.

Düğün süslemesine bakacak olursak ne çok şaşaalı ne de çok marjinal bir ambiyans tercih ediliyor.Bir dönem tüm çiftler siyah-beyaz,gül bahçesi,geometrik şekiller gibi konseptler üzerinden süslemeyi belirliyordu.Şimdi elegant,sade bir şıklık tercih ediliyor gibi.Buarada duymuşsunuzdur düğün süslemelerinde en çok ödemeyi canlı çiçeklere yaparsınız ve ertesi günü o çiçekler çöp olur.Şimdilerde ise doğa severlerinde öncü olmasıyla büyük düğünlerde yapma çiçekler kullanılıyor.Organizasyon şirketinden bu çiçekleri kiralıyorsunuz.Ama öyle eskiden anne vazolarımızdaki plastik yapma çiçeklerden değil elleseniz dahi gerçeğinden ayırt edemeyeceğiniz cinsten çiçekler.

Düğün eğlencesi kesinlikle 2’ye bölünüyor.Düğün pastasına kadar yavaştan orta hareketliye doğru bir müzik seçimi pasta sonrası genellikle başka bir alanda düzenlenen after party.Otel bahçesinde bir süreden sonra sesi alçaltmak gerekiyor bu nedenle geç saate kadar sürecek düğün partisi için kapalı salona geçiliyor.O salonada ayrı bir dekorasyon yapılıyor.Gençler ve gelin-damat için esas eğlence burada başlıyor.

Düğün sahnesine gelecek olursak artık düğün esnasında ünlü sanatçıların sahne alması çok tercih edilmiyor.Organizasyon şirketlerininde uyarısı şu şekilde,gelin ve damat salonda gezerken ilgi olarak sanatçı çiftin önüne geçiyor ve gelin-damatla kimse ilgilenmiyor.Bu nedenle düğün esnasında özellikle düğünler için profesyonelleşmiş orkestralar tercih ediliyor,ünlü sanatçı ve ya DJ ise after partyde gençlere özel program yapıyor.

İstanbul’da geçirdiğim en keyifli günlerden birini Rumeli Kavağı’nda geçirdim.Haftabaşında Rumeli Kavağı’nın en yeni restoranı Viya Balık’ı denemeye gittim.Denize sıfır hatta deniz üzerinde yemek yiyiyorsunuz,tekneyle direk restorana yanaşabiliyorsunuz hatta restorandan teknenize sipariş verebiliyormuşsunuz pek havalı! 3.köprüde yapıldıktan sonra kavağın manzarası dahada bir etkileyici olmuş.Gün batımında oturduğunuz sofranız hava karardıkça köprünün ışıklarıyla renklenmeye başlıyor.Bu arada ileriki zamanlarda Viya Balık’ın İstinye-Rumeli Kavağı deniz seferleride başlıcakmış.Haftasonu kavağın trafiğine en güzel çözüm olur valla.