İyisiyle kötüsüyle 2016’yı sonunda geri bıraktık. Ne yalan söyleyeyim tatsız bir seneydi. Ülkemizde ve dünyada pek çok terör saldırılarına maruz kaldık. Bu acı olaylar birçoğumuzun günlük hayatlarını, işini gücünü de etkiledi. Durum böyle olunca yeni sene hepimiz için yeni bir sayfa açmak için bir umut kapısı oldu.
Sosyal medyada ‘Hadi git 2016! Hoş geldin 2017’ sloganları sıkça karşıma çıktı. 2017’de bizi neler bekliyor bilinmez ama herkesin büyük beklentileri olduğu kesin. Genel bir bakış açısı getirecek olursam 2017’den neler beklediğimi sizler için kaleme almak istedim.
‘GERÇEK AŞKLAR’ GERİ GELSİN!
Nerede o eski aşklar ya? Çevremde mutlu çiftler var ama aşk yaşayanı pek az. O birbirini görmeden sesini duymadan yaşayamayan, ne olursa olsun ellerini bırakmadan zorluklara göğüs geren, anne-babalarımız gibi kavuşmak için senelerce bekleyen aşklar, âşıklar nerede? Kadın-erkek kiminle konuşsam ‘Aşka gerek yok. Çocuk için evleneceğim’ der olmuş. Bunun başlıca nedenini sosyal medyanın hayatımızı ele geçirdiği gibi duygularımızı da ele geçirmesine bağlıyorum. Hepimizin birçok farklı uygulamada farklı sosyal medya kimlikleri var. İster kendin ol istersen olmak istediğin kişi, gir bir hesap oluştur ve sonsuz internet dünyasına hoş geldin. Tek tıkla istediğin kadına ulaş, tek tıkla istediğin adamın resimlerini beğen, tek tıkla dünyanın neresinde olursa olsun birine aşk sözcükleri fısılda. Bu tıktıklama sevdası gerçek aşkları da bitirir oldu. Sonsuz kadın-erkek havuzunun olduğu bir mecra varken kimse birbirinin derdini tasasını, kaprisini çekmez oldu. Rober Hatemo zamanında demişti ‘Oooo senden çok var!’ diye gerçekten kadın çok, erkek çok ama kalbimizi kıpırdatacak kişi neredeyse yok. Bulunca da değer veren, sahip çıkanda yok. Herkes aldatılmaktan yakınır olmuş. Gözü yaşlı geride kalan kadınlar, gözü kan bürümüş sinirli aldatılmış adamlar. Nedir bu doyumsuzluk, seni seven, keyif veren ve hayatını paylaşabildiğin birini bulmak zaten zorken bunu bulan başka heyecan neden arar?
2017’den diliyorum ki; Kadir İnanır-Türkan Şoray aşkları geri dönsün. Aşk evliliklerinden çocuklar dünyaya gelsin. Aşk ve sevginin olduğu yerden kötülük çıkmaz. Kimine işine, kimine eşine, kimine çocuğuna, kimine kedisine köpeğine neye olursa olsun arada ‘AŞK’ olsun diliyorum.
KADINA ŞİDDETE BİR DUR DEMELİ
2016’da nedense canımızı sıkan başlı başına bir konuydu kadına şiddet. Sanki eski zamanlarda kadınlara karşı bu kadar vahşet yoktu ya da biz duymazdık. Son senelerde kadına yapılan şiddet, tecavüzler, çocuk gelinlerin ardı arkası kesilmedi. Erkeklerin bile kanını donduran bu olayları bir de kadın olarak dinleyince insanın empati yapmadan soğukkanlı kalması neredeyse imkansız. Çok sıktır benim rüyamda şiddete ve tacize maruz kaldığımı gördüğüm ve psikolojimin bozulduğunu hissederek uyandığım. Eminim ki benim gibi yaşantısında bu tarz olaylar içinde olmamasına rağmen duyduklarının etkisinde kalıp korkusunun kat be kat arttığı kadınların sayısı çok.
İlk görev annelerin; Doğru yetiştirilen çocuk, annesine ablasına saygı duymayı öğrenmiş çocuk ileride karısına veya çevresindeki kadınlara da aynı saygıyı gösterecektir. Erkektir yapar, erkektir döver, erkektir ne yapsa yanına kâr kalır mantalitesiyle büyütülmüş çocukların sonunu görüyoruz.
Devletin kadına sahip çıkması; birçok kadın gideceği, sığınacağı kapısı olmadığından dolayı eşinden şiddet görmesine rağmen susup oturuyor. Ne mutludur ki devletimiz kadınların sığınacağı pek çok kuruluş açtı. Fakat bunun yanı sıra yasalarda kadını desteklemeli. Tecavüz ve şiddetin affedici halleri olmamalı.
Umarım ki 2017’de kadınlar hakkında şiddet haberleri yerine başarılarını duyarız, okuruz, izleriz.
Yorum Yok