Menu
Genel

Görev 1: Turizme sahip çık

dmo-concierge-bodrum-6.jpeg

BODRUM


İlk olarak tüm müslüman aleminin Ramazan ayı mübarek olsun. Allah tüm oruç tutanlarımıza ‘güç versin’ diyorum.
Ben Amerika’dayım. Yeni farkediyorum ki yurtdışında yaşayanlarımız için bu Ramazan ayı ne de zormuş. İmsak saatlerini araştıralım dedik her yerde farklı bir şey yazıyor. Sonunda bulduk. Oruç tutacağımız zamanki sahur ve iftar saatlerimiz bunlar dedik. Ama sabah bir uyanıyorsunuz, hayat öyle farklı akıyor ki… Anladım ki müslüman bir ülkede yaşamak, oruç tutmak için en önemli motivasyon. Halkın ve restoranların iftar saatine bir heves hazırlanıyor olması, sofrada bekleyen sıcak pideler, güllaçlar ve bir araya gelen aile, eş dost sohbetleri. Gurbetteyken bunlardan yoksun oruç bir başka zor olur valla ne yalan söyleyeyim. Gurbetteki müslüman kardeşlerimize ayrıca bir sabır, güç diliyorum. Bu hafta değinmek istediğim konu turizmin engellenemez düşüşü ve buna yönelik halk olarak destek yerine köstek olmamız. Bir turizmci olarak diyebilirim ki uzun zamandır o zirveye oynayan Türkiye turizmi şu an yerlerde. Terör olaylarının ardı arkası kesilmiyor ve gitgide dünyada daha da kırmızı bölge haline geliyoruz. Yabancı turiste hak vermemek imkansız. Kendimden örnek vereyim. Birkaç senedir hevesle gitmek istediğim Lübnan’ın Beyrut şehrine, iç karışıklıkları ve terör olaylarından dolayı annem beni yollamıyor. ‘Terör var, bile bile lades yapma!’ diyor. E şimdi kaçınılan ülkelerin başlıcalarından biri de biziz. Çeşme, Bodrum, Antalya’ya gibi yazlık yörelerimizdeki otel ve mekan sahibi arkadaşlarımla konuşuyorum, ortak fikir ‘Yazlık yörelerde hayat yok!’ ‘Ramazan ayı zaten sakin geçer’ diyorum ‘Hayır Çağla, bayram için bile rezervasyon yok!’ yanıtını alıyorum. Üzücü hatta korkutucu.

YURTDIŞINA KAÇMAK ÇÖZÜM OLMAMALI

Baodrum_Harbour_by_night.jpg

BODRUM


Geçen günlerde ünlü gurme-yazar Vedat Milor ve seyahat yazarı Seda Zeynep Köse arasındaki polemik benimde kafamı epeyce yordu. Aklımda kaldığınca özetini aktarıyorum. Milor, bir yazısında diyor ki; Türk esnafı, özellikle sezonluk popüler mekanlar o kadar uçuk fiyatlar çekiyorlar ki masaya gelen hesaptan sonra yediğiniz yemeği burnunuzdan getiriyorlar. Türkiye’de böyle paralar harcayacağıma aynı paralara Avrupa’yı gezer, yeni yerler görür, şarabı yerinde tadar, peyniri kendi yöresinde yerim. Seda Zeynep Köse’de şöyle karşılık veriyor ki ‘Vedat Bey, zaten turizm ülkemizde can çekişiyor. Siz bir seyahat yazarı olarak bile gidin yurtdışında gezin tavsiyesini verirseniz ne olur bu turizmin hali! İlla lüks mekanlarda gezmeyiniz. Cebinizde ne kadar var ise onu Türkiye içerisinde değerlendiriniz. Düşene bir tekmede siz atmayınız.’ Aklımın bir köşesi haklısınız Vedat Bey dedi. Neden mi? Bodrum ve Çeşme’den gelen o çılgın, ütopik hesaplara en çok şahitlik etmiş insanlardan biriyim. 1 günlük lüks bir plaj üstü popüler bir gece kulübünde harcadığınız parayla 3 gün İspanya’da tatil yapabilirsiniz. Hele geçen gün yakın bir arkadaşımdan duydum ki 4 kişi İstanbul Çırağan Sarayı’nda iftar sonrası oturmaya gidiyorlar. Masada sadece çay, kahve ve nargile içiliyor. Gelen hesap bin 600 TL! Bir çay bardağı 35 TL? Nargile 500 TL? Yabancı turist yok, malum nedenlerden dolayı gelmiyor. E yerli müşterini de sen böyle kaybedersen sonra kimse ağlamasın turizm ve yeme-içme sektörü oldu diye. Kalbim ise Seda Zeynep’ten yanaydı. Düşen Türkiye turizmi bir de kendi halkından tekme yerse ne olacak son durumumuz?
file1.jpg

CESME

EL ELE VERME ZAMANI

Duyuyorum, takip ediyorum, yazlık yöreler başta olmak üzere birçok yeni mekân açılıyor. Mekânlara tavsiyem şudur ki artık insan kazıklama politikasının yerini insan kazanmaya bırakmalı. Bir çay bardağından 35 TL ücret almak yerine ‘müessesemizin ikramıdır afiyet olsun diyebilmelisiniz.’ Tatilcilere önerim ise ‘fiyatlar pahalı, terör var, turizm nasıl olsa bitti’ gibi belki bahane belki güncel gerçeklerle turizmden soğumayınız. Cebinizde keyfiniz için ayırdığınız kadarını Türk esnafıyla paylaşmanın neresi kötü? Yabancı yatırımcıların bile göz bebeği olan bu ülkenin kıymetini biz bilelim ki unutanlara hatırlatalım derim. Ne dersiniz?

92b98e22-65a6-4a55-859f-514df8ffbff8.jpg

ANTALYA

Yorum Yok

    Cevapla