Geçtiğimiz hafta yazımda İstanbul davetlerinin arka planını yazmıştım.Sanırım okuyucu daha çok dedikodu,entrika,magazin bekliyor olacak ki yaptığım genel tanımlama pek yeterli gelmemiş.Vallahi alemsiniz…Sosyal medya üzerinden kan gören köpekbalığı gibi salmışsınız soruları.’Pişti olanlar var mı?’ ‘Birbirini sevmeyen ünlüler ne yapıyor?’ ‘Kendini gösterme çabasında olanlar kimler?’ ve daha niceleri.
KENDİNE ‘PR’ TUTAN KADINLAR
Tamam işin biraz dedikodu kısmına geçicek olursak benim en garipsediğim yerden girelim konuya.Son zamanlarda her davette gördüğüm ama kim olduklarına dair fazla bilgiye sahip olmadığım bir kaç isim türedi.Katıldığım bir davette girişte denk geldik,davetlere dışardan davetsiz girişi engellemek için kapıda isim listesinde isminizi teyit ettirerek girersiniz.Bu iki kadıncağızda kapıda bu engele takılmıştı.Çaresiz kalınca orada patlattılar bombayı ‘Biz davetli değiliz ama kişisel halkla ilişkilercimiz giriş işini halletiğini söylemişti!’.Konuyu şöyle özetliyeyim bu kadınlar sektörden değil,bir iş,dernek ve ya marka yönetmiyorlar,kurumsalda çalışmıyorlar.Parası olan ev hanımlarının sosyeteye girebilmek adına buldukları bir çözüm.Basınla arası iyi olan reklam firmalarıyla kendilerini ünlü etmeleri için anlaşıyorlar ve her ay hatrı sayılır paralar ödüyorlar,karşılığında reklam şirketi onları davetlere sokuyor,basında fotoğraflarını çıkarıyor,sosyal medyalarını yönetiyor vb.Zamanında bu yönteme başvurmuş şimdilerde ise hepimizin tanıdığı isimler haline gelmiş meğerse pek çok tanıdık kişi varmış biraz olayı kurcalayınca keşfettim.Alın size dedikodu…
BUKET AYDIN’I SEVEMEDİK Mİ?
Kanal D’nin ana haber sunucusu Buket Aydın hayatımıza hızlı bir giriş yaptı.Bir anda ana haberlerde izlemeye başladık,bir çok flaş haberi kendisinden dinledik derken ardı ardına ödüller,özel gecelerde baş rol davetli olması,Golden Globe Ödüllerine katılması,ünlü modacılarla çalışarak moda dünyasında da takip edilmeye başlanması derken…Öyle muhteşem bir eğitim geçmişi yok belki ama tam alaylı haberci diyeceğimiz türden senelerini vermiş bu sektöre belliki.Kendi görüşüm başarılı ve güzel bir kadın,yorumlarınıda beğeniyorum fakat geçtiğimiz günlerde sosyal medyada bir magazin hesabı kendisiyle ilgili çokta içeriği önemli olmayan bir paylaşım yaptı.Altındaki yorumlar hemen dikkatimi çekti,1000’lerce yorumun ortak kanısı Buket Aydın’ın haksız bir şekilde olduğu konuma getirilmiş olması ve basın tarafından fazla şişirildiğine dair.Yorumcuların çoğu biz kadınlar tabi…Kimi görüntüsüne takmış kimi konuşmasına kimi şımarık buluyormuş kimi aylık kazancını haketmediğini(Buket Aydın’ın aylık gelirinide nasıl öğrendiyseniz pes!).Yani diyeceğim o ki halkın gözünde kendine ‘PR’ tutan kadınların başında Buket Aydın geliyor.Nedenini şahsen pek kavrayamasamda halk Buket’i pek sevememiş.
GENÇ KIZLAR’IN DÜNYASI ‘THE GEAM’
20 yaşında bir genç kız kurduğu bir web sitesi ile ayda 50 Bin kadının hayatlarına dokunuyor.Nasıl mı? Geçtiğimiz günlerde 16 yaşında kendi youtube kanalını açarak hatrı sayılır bir takipçi kitlesine ulaşmış Melisa Beleli ile tanıştım.Bu genç girişimcimiz özellikle internet üzerinden kadınlara dayatılan içeriklerin saç,makyaj,moda’dan ibaret olmasına karşı çıkarak her konuda kadınları motive ettikleri bir web sitesi kurmuş.Öyle güzel geri dönüşler almış ki sitenin 1.senesini kutladılar geçtiğimiz hafta.İçlerinde bir psikolog,bir diyetisyen bulunan 15 kişilik bir ekip tam 1 senedir kadınları ‘The Geam’ sitesi üzerinden motive ediyor.Genç kızların kusurlarıyla kendilerini sevmelerini,tabuları yıkmalarını ve daha gerçekçi bir dünyaya hazırlanmalarını sağlıyorlar.Bravo kızlar!
SOSYAL MEDYADAN
Bu hafta twitterda yapılan bir paylaşım dikkatimi çekti.Bir erkek,evlenme sürecinde yaptığı hatalardan bahsediyor ve ders alınması gerektiğini temenni ediyordu.Konu kısaca eşiyle romantik tanışma hikayesi,evlenme teklifi ve geriye kalan süreç.Diyor ki elinde tek taşı olmayan,lüks restoranda rezervasyon yaptırmayan adam günümüzde evlenme teklif edemiyor.Kız istemeye bir çiçek bir çikolatayla gitme devri kapanmış kendine jilet mümkünse marka bir takım alıcan gümüş gondolda en lüks çikolatadan doldurucan ve havalı bir aranjman yaptırcan.Sırasıyla nişan,nişan hazırlıkları,bohça,takılar,fotoğrafçı,kızın saç-makyajı,erkeğin takımı derken 2 ailede tüm birikimini bitirmiş.Sırada kına,düğün,ev kurma var ama önceki faso fisolarda tüm para bitti.Güzel bir düğün yapmak şart yoksa elalem ne der? diyerekten ciddi bir kredi çekiyorlar kına,düğün,gelinlik herşey çok güzel oluyor fakat evli çiftin en güzel cicim ayları bu krediyi ödemeye çalışarak ve hergün maddi sıkıntılardan dolayı kavga ederek geçiyor.Sonunda diyor ki şu dayatılan ritueller daha orta düzeyde yerine getirilseydi olmaz mıydı? Evlenemez miydik? Bu tweetide en çok kadınlar paylaşmış yani artık belkide biraz toplum bilinçleniyordur ve elalem için değil kendi mutluluğuna yatırım yapmaya başlar genç çiftler.
Yazar
caglagursoy
Daha Fazla...
KADININ KADINA YAPTIĞI
12 Aralık 2020INSTAGRAM TÜRKİYE GERÇEKLERİ
30 Ekim 2016LONDRA SEYAHATİMDEN NOTLAR
31 Ekim 2018
Önceki Post
İSTANBUL DAVETLERİNİN ARKA PLANI
Sonraki Post
Yorum Yok