Menu

 
image1.JPG
Modadan çok uzak olduğumu sıkça dile getirsem de, moda takip edilmez moda yakışanı giymektir gibi geri kafalı bir düşünceye sahip olsam da kendimi dünyanın takip ettiği moda haftalarında buluyorum. Çünkü moda haftalarında moda dışındaki birçok sektörde aynı oranla hareketlenerek şehri renklendiriyor. Geçen hafta Londra Moda Haftası’ndan sonra tüm dünyanın konuştuğu Paris Moda Haftası’ndaydım. Benim ziyaret amacım moda değildi ama uzun süredir bu haftaya hazırlanan Fransızlar ve dünyaca ünlü markaların şehire getirdikleri rengârenk atmosferi yaşamak istedim. Fransız Lisesi’nde okuduğumdan dolayı o yaşlarımda her yaz Fransa’ya yollardı ailem dilimi geliştirmem için… O nedenle fazlaca aşina olduğum bir memleket ama moda haftasında ilk defa Paris’te bulundum ve neler mi gözlemledim? Buyurunuz.

Paris notlarım:

-Hotel Costes ve Le Matignon OUT!

161503.jpg

Hotel Costes


Biraz gezip tozmayı seven bir Türk iseniz Paris’e indiğiniz an uğradığınız 2 mekân garanti Costes Otel’in cafe-restoran kısmı akşamına ise oynamalı Le Matignon restoran-club olur. Ben de geleneği bozmadım ve ilk buraları ziyaret ettim. İnanır mısınız önüm arkam Türk! Moda haftasına gelen jet set nerelerde peki? Burada olmadığı kesin. Paris’te trendler yürümüş gitmiş, biz aynı yerimizde kalmışız. Türkler olarak yeniliğe pek te açık değiliz sanki.

-Le Marais ve St.Denis IN!

demakup-paris-stylelab-le-marais-square.jpg

LE MARAIS


Son hızla marjinalleşen trendler Paris’te de kendini göstermiş. Artik Champs Elysees’de yürüyüş yapmak, L’avenue Montaigne’de salınarak kahve yudumlamak hiç de havalı değil. Bizim Asmalimescitimiz, Londra’nin Soho’su tarzda lüks mekânlar yerine sokak üstü salaş kafe-pub’ların bulunduğu, ünlü markalar yerine yan yana sıralanmış tasarım mağazalarının boy gösterdiği bölgeler. Özellikle akşam saatleri pek tekin gözükmüyor buralar ama gençlik burada. En ilginç özelliği ise bu grafittiler arasından gizli kapılarla girilen birçok farklı konseptte bar var. Gitgide gelişen bu bölgeyi muhakkak keşfedin.
 

Ünlüsü bol Paris Moda Haftası

 

image1-1.JPG

Kendall Jenner-Olivier Rousteign-Gigi Hadid


 
Nerede otursak, nerede alışveriş yapalım desek etrafımız sadece TV’de denk geldiğimiz Hollywood ünlüleri. Kendall Jenner ve Gigi Hadid yan masamızda kahve içiyor. Anna Dello Russo ile aynı reyondan alışveriş yapıyoruz. Şehir kadın ve erkek model istilasına uğramış durumda. İnanın her tarafın 1.80 modellerle çevrili olduğu bir şehirde yaşamak istemezdiniz. Paparazziler her yerde ama her yerde! Çünkü adım attığınız yerde bir şöhret. Biz de sıkça çenemizi yorduk ‘acaba burada kimi bekliyorlar?’ diye.
 

Bravo Ece Sükan

Unknown.jpeg

Ece Sukan


 
Ece Sükan’ın moda sektöründe olan başarısı çoktan Türkiye sınırlarını aşmış durumda. Burada kendi gözümle de işini ne kadar ciddiye aldığını ve bizi temsil ettiğini gördükten sonra iyice gururlandım. Pek çok yerde karşılaştım kendisiyle, uzaktan kendine baktıracak bu kadında kim dedirten bir aurası var. Evet! Evet! Bu bizim Ece, önemli birileriyle konuşuyor gibi… Defilelerde ve after partilerinde yerini almış mesleğinin hakkını veriyor. Bizi bu şekilde temsil etmesini ve başarılarının devamını diliyorum.
 
 

Formula1 pilotları ve Ragbi oyuncuları

 

F1-Drivers.jpg

Lewis Hamilton


Dedik ya Paris Moda Haftası’ndayız. Jet seti çok, ünlüsü bol fakat burada entresan bir şekilde herkes Formula1 pilotlarının ve Ragbi oyuncularının peşinde. Ünlü yarışçı Lewis Hamilton, Paris Moda Haftası’nın en çok konuşulan ismi oldu. Kendall Jenner’ı dahi solladı diyebilirim. Ben tabii isim ve sima olarak bilmediğim için kim kimdir çıkaramadım ama sürekli etrafı dolu fotoğrafları çekilen diğer adamlar ise Ragbi oyuncularıymış. Ülkemizde olmadığından dolayı biz bu şöhretleri bilmiyoruz tabii.

La Belle Epoque Restaurant

 
124-photo1.jpg
Tavsiye olarak yazmıyorum burayı sadece buranın şöhretinin nedenini anlayamadığım için kaleme alıyorum. Moda haftası başladığında pek çok ünlü markanın after partilerine dair duyumlar aldık ve bazılarına da katıldık. Daha öncede Paris’te yaşayan arkadaşlarımın muhakkak gitmelisin dedikleri La Belle Epoque restoranda ise Vogue Fransa dergisinin büyük bir daveti vardı. Ünlülerin pek çoğu da burada kareleniyordu. E Türk milletiyiz merakımızın önüne geçemedik ve arkadaşlarımla sakin olur diyerekten pazartesi günü restoranın kapısındaydık. Daha ilk adımdan mâlesef cevabını aldık. İçerisi full ama enteresan birisi var mı hayır! İnat ettik buranın bu kadar meşhur olma nedenini çözeceğiz. İşletmecisiyle küçük ve sempatik bir diyalogtan sonra bir gün sonrası için rezervasyon yaptırmaya ikna ettik. Salı akşamı rezervasyonumuz olmasına rağmen yarım saat barda bekletilerek masamıza geçtik. Eski dönemleri anımsatan bir dekor, kötü servis, kötü yemek, müzik duyulmayacak kadar gürültü. Ben anlamadım nasıl bir ‘Belle Epoque’muş bu.

Yorum Yok

    Cevapla