Menu
Genel

BELGRAD ŞEHRİNE TÜRK AKINI

18403446_10154744125814091_2421819595074398104_n.jpg
Geçtiğimiz haftasonu Anneler Günü dolayısı ile ailecek bir tatil planı yaptık ve uzun süredir çevremizde konuşulan fakat daha önce görme fırsatı yakalayamadığımız Sırbistan Belgrad’ın yolunu tuttuk.
Son zamanlarda Belgrad arkadaş çevremde çok ziyaret edilen ve özellikle eğlence hayatı başta olmak üzere çok sık konuşulan bir şehirdi.Bu seyahati cazip kılan ilk unsurlar vizesiz giri ve 1.30 saat gibi kısa bir uçak yolcuğu ile şehire varış.Uçak ağzına kadar turist türklerle doluydu.

İLK GÖRÜLMESİ GEREKENLER

18446813_10154743396234091_6710074408310812312_n.jpg

KALE BAHCESI


Soluğu ilk bizim İstiklal Caddemiz misali kafeler ve mağazaların olduğu en işlek cadde olan Knez Mihojlova Caddesi’nde aldık.Cadde boyunca uzanan kafeler çok keyifli özellikle tepesi şemsiyelerle süslenmiş Manufaktura kafesi öğle yemeği için güzel tercih.Mağazalar ve alışverişe gelecek olursam para birimi Dinar,euro hala pek kullanılmıyor ama çokta ihtiyacınız olmayacaktır çünkü farklı ve cazip bir mağaza ile karşılaşmayacaksınız.Pek çok marka daha ülkeye gelmemiş yeni yeni gelişen bu ülkede alışveriş tutkunları hayal kırıklığına uğrar diyebilirim.Hemen caddenin sonu Kale Meydanı’na açılıyor.Osmanlı’dan kalma bu kale görülmesi gereken tarihi yapılardan.Kale Bahçesi gençliğin toplandığı bir park haline gelmiş.Bahçenin güzelliği bizi mest etti.Kale’ye girdiğimiz kapının adı İstabul Kapı.Uzun süre Osmanlı egemenliğinde kalan bu şehirde Türk’lerden pek çok kalıntı var.Mora Fatihi Damat Ali Paşa Türbesi,Sokullu Mehmet Paşa Çeşmesi,Bayraklı Camii,Osmanlı’ya ilk isyanın başlatıldığı yer olan Çukur Çeşme ve Cumhuriyet meydanı ilk gün severek gezdiğimiz diğer tarihi yerler oldu.
thumbnail_FullSizeRender.jpg

KALEMEGDAN’DA AKŞAM YEMEĞİ VE TARİHE DALMAYA DEVAM

18402722_10154745755944091_1997099783881663623_n
İlk akşamımız için özel bir akşam yemeği planladık ve sabah gezdiğimiz Kale’nin ışıklandırılmış haliyle mest olduğumuz Kale Meydan restoranı tercih ettik.Bu kale içerisinde tarihi kalıntılar eşliğinde yöresel yemeklerini deneme şansımız oldu.Sebzeli etli bir çorba sonrasında sırplara özel mantı-makarna karışımı bir hamur işi lezzetliydi.İkinci günümüze şehirin çok yakınında şeker mi şeker bir Macar Köyü Zemun’da başladık.Görülmesi gereken diğer bir tarihi müze ise Yugoslavya parçalanmadan önce ülkeyi Sosyalist Federal Cumhuriyet haline getiren,uzun süreler tüm farklı etnik kökenleri bünyesinde bulunduran Yugoslavya’yı birarada tutan ünlü başkan Tito’nun mezarıydı.Tito’nun hikayeside ilgi çekici.Öldüğünde cenazesine en çok Devlet Başkanı katılan siyasi kişi olarak tarihe geçmiş.Tüm Dünya tarafından çok sevilen liderin ölümüyle Yugoslavya malesef parçalanmaya başlamış.Aynı müzede Tito’nun eşininde mezarı bulunuyor.

TUNA NEHRİNİN KEYFİNİ ÇIKARIN

18446815_10154746399999091_8160465256149021185_n.jpg

CARDAK


İlgili olanlar bilir Belgrad,Tuna ve Sava Nehirleri’nin birleştiği bir yer. 2.günümüzde bizde nehiri gezdiren cruise gemilerinden birine atladık ve şehrin tüm sahil ayağını gezmiş olduk.Sahil boyunca uzanan kafeler ve gece klüpleri eğlence hayatının çeşitliliğini göstergesi gibiydi.Nehir gezimizin ardında yine nehir kenarında konumlanış yeşillikler içinde ki balıkçı Çardak Restoran’a gittik.Görülmeden anlatamayacağım kadar keyifli,doğa ile içiçe bir mekan.Akşam’ında ise neymiş bakalım bu Belgrad’ın meşhur eğlencesi diyerekten yine nehir kenarında BetonHala Caddesinde bulunan sıra sıra uzanan restoran-barlardan en popüler olanlardan biri Ambar Restoran’a gittik.Belgrad’ın en modern ve lüks mekanları burada.Ambar’da eski bir şehire göre hiçte fena değildi.İçerisi gençlik dolu,ilerleyen saatlerde yükselen müzikle beraber içerisi tıklım tıklım oldu.Farketimki sırp kızları konuşulduğu kadar güzel ne yalan söyleyeyim.Gece yarısına kadar bu restoran-barlarda vakit geçiren gençlik yine nehir kenarında ki gece klüplerinin yolunu tutuyor.
18446732_10154747307594091_4100338859741460956_n.jpg

AMBAR


thumbnail_IMG_8137.jpg

AMBAR

AVALA KULESİ VE ÇİNGENE ADASI

thumbnail_IMG_8135.jpg

AVALA KULESI


Son gezdiğimiz turistik yapı nam-ı diğer Sırp Tripodu Avala Kulesi oldu.203m yüksekliğinde tabanı eşkenar üçgen şeklinde üç ayak üzerine kurulmuş bu kule Dünya’da yapılmış birkaç türünden bir tanesi.Tepesine çıktığınızda yeşillik manzarası göz kamaştıran cinsten.İsterseniz kulenin ortasında bulunan kafede bu manzara eşliğinde çay-kahvenizi yudumluyorsunuz.Hatta merkalısı için Türk kahvesi bile menüde mevcut.Kule gezisinden sonra meşhur Çingene Adası’nın yolunu tuttuk.Burasıda Belgrad favorilerimden oldu.ehir ve güneşin keyfini çıkarmak isteyenler bu adadaki plajlara geliyor.Sahil boyunca uzanan kafeler ve yeşillikler arasındaki yürüyüş alanları harika.Adaya gitmek için geçtiğimiz tek ayak üzerinde kurulmuş köprüde şehirdeki ilgi çekici tek modern yapıydı.
Belgrad,bence günlerce gezilecek bir şehir deği fakat haftasonu kaçamağı için birebir.Bu güzel seyahati bizim için organize eden Tour Collection Travel ve Hüray Gürsoy’a buradan da teşekkürlerimi iletiyorum.
18446813_10154748826664091_1032820265870327296_n.jpg

CINGENE ADASI

Yorum Yok

    Cevapla