STOCKHOLM’DEN NOTLARIM
Geçtiğimiz hafta İsveç Stockholm’ü ilk defa ziyaret etme şansım oldu. Biraz size oraları anlatayım istedim. Stockholm’e Paris’ten 2.30 saatlik bir uçak yolculuğu ile vardık. 2 doz aşı kartı veya 48 saatlik PCR testiniz ile ülkeye giriş yapabiliyorsunuz. Şehir ile ilgili ilk izlenimim yaşamın çok pahalı oluşu. Paris gibi Dünya’nın en pahalı şehirlerinden biri ile kıyaslamama rağmen Stockholm’de yeme-içme,market,kuaför,ulaşım gibi kıyasladığım birçok sektör çok yüksek ücretlendirilmiş. Fakat öğrendim ki asgari maaşları da Avrupa standartlarına göre daha yüksekmiş. Tarihi yapıları,Amsterdam gibi su üzerine mini köprülerle kurulmuş düzeni göz dolduruyor. Noel döneminin de etkisiyle turisti de boldu şehrin. Hava soğuktu ama şansımıza ilk 2 gün kış güneşinin keyfini çıkarırken son gün kar başladı. Genel izlenimim halk ile alakalı kültür seviyesinin çok yüksek oluşu. Hepsi ana dili gibi İngilizce konuşuyor ve her sorunuza kibarca yanıt alabiliyorsunuz.
MASKE KULLANIMI SIFIR
Ben oradayken takipçilerimden gelen soruların çoğunluğu covid durumu üzerineydi. Beni en çok şaşırtan durum sanki bu şehre korona salgını hiç uğramamış ya da uğramışta çok eskilerde kalmış gibi bir hayat düzeni hâkim. Bu dönemde ziyaret ettiğim diğer Avrupa ülkeleri Almanya,Fransa’da aşı kartsız ve maskesiz adım atamazken İsveç’de bu önlemlerin hiçbiri yok. Ne açık havada ne kapalı havada kimse maske kullanmıyor. Müzeler,sergiler,AVMler,ufak mağazalar bile ziyaretçilerini maskesiz kabul ediyor.Sadece gece klüpleri 2 doz aşı soruyormuş o kadar.Ne yalan söyleyeyim maskesiz hayatı pek özlemişim ama bir yandan da maskeli yaşama çok alışmışım. Özellikle kapalı alanlarda maskesiz gezmek kendimi çıplak,korunmasız hissettirdi. Şehrin tarihi merkezi Gamla Stan’da ufak bir noel market kurulmuştu ve hafta sonu insan akını yaşanan bölgede kimsenin maske kullanmayışı bir nebze tedirgin ediciydi benim için. Noel markete girmişken buraya has lezzetleri tadalım dedik fakat şu meşhur İsveç köftesi dışında yeme içme konusunda fazla gelişmiş değiller,köftelerini bile bizim her köşede olan dönercilerimiz gibi göremiyorsunuz.
KIŞIN GÜNDÜZÜ YAŞAMIYORUZ
Stockholm ile alakalı bir başka ilgimi çeken nokta ise havanın çok erken kararıp çok geç aydınlanması. Sabah vardığımız şehirde 15.00 civarlarında hava karardı ve akşam oldu. Buna bağlı olarak akşam yemeği saatleri erkene çekilmiş,insanlar hızlı hızlı gün içerisinde işlerini halledip evlerine dönüyor, bir saatten sonra sokaklar ıssızlaşıyor.Sabah oldu saat 10.00 falan hâlâ tam gün aydınlanmamıştı. Şaşkınlığımı ınstagram hesabımdan dile getirdiğimde orada yaşayan takipçilerimden gelen ortak yanıt “Biz kışın gündüzü yaşamıyoruz adeta kış uykusuna yatar gibi kış aylarının çoğunluğunu evlerimizde geçiriyoruz fakat yaz ayları ise bizim için adeta şölen oluyor” Dediler. Yazın ise havanın kararması gece 1.00’ları buluyormuş. Sanırım bu şehri yazın görmek bambaşka bir deneyim olacaktır.
Yorum Yok