Şaka maka Nasıl olur? Olur mu öyle şey? Evde o kadar süre nasıl oturacağız? Derken haftalar geçti. 1aya yakındır evinden hiç ama hiç çıkmamışlarımız var. Kendi canını ve sevdiklerinin canını en çok seven onlar işte. İşi gücü,ihtiyacı doğrultusunda evden çıkmak zorunda kalanları lafımdan tenzih ediyorum tabii ki. Neyse bir şekilde evde zaman geçirmeye ve kendi çapımızda sosyalleşmeye,eğlenmeye alıştık bile. Bu süreçte bazı şeyler o kadar çok konuşuldu,paylaşıldı,tekrarlandı ve göze sokuldu ki deyim yerindeyse kabak tadı vermeye başladı.
NELERDEN ÇOK SIKILDIK?
Sesli notlar: Kendi adıma söyleyebilirim ki en çok canımı sıkan her mecradan gelen ‘’Arkadaşlar’ ile başlayan türlü türlü sesli notlar çoğuda yanlış bilgi içeriyor ve insanı panikletmek dışında hiçbir işe yaramıyor.
Bilirkişiler: Doktorlarda dahil olmak üzere herkesin sosyal medya üzerinden korona virüs hakkında verdiği bilgiler. Tabii ki bilinçlenmemiz için özellikle doktorların görüş ve paylaşımları bizim için çok önemli ama konuya vakıf olmayan kişilerin dâhi şunu yapın,muhakkak bunu yiyin bunu için tavsiyeleri de artık çok sıkmaya başladı. Tamam belli başlı vitamin kaynaklarını kullanmak bagışıklılığı güçlü tutmak için çok önemli ama bilinçsiz vitamitüketimi dede sağlıklı değil.
Canlı yayınlar: Kendimizi karantinaya aldığımızdan beri en popüler aktivitelerden biri instagram üzerinden yapılan canlı yayınlardı ve yayın açanların sayısı gün geçtikçe arttı,artıyor. Kimi çok keyifli ve eğitici geçerken kimi sadece boş geyik muhabbetinden öteye gidemiyor. İnstagram hesabımı açtığımda en az 5 kişi canlı yayın açmış oluyor ve saatlerce sürüyor. Benim için canlı yayınlarda cazibesini yitirdi diyebilirim.
İnstagram paylaşımları:Dönemsel en çok paylaşılan fotoğrafların başında ful makyajlı kadınların ‘’ev halim’’ açıklamasıyla paylaştığı fotoğraflar geliyor. Bunu sürekli evde yapılan spor paylaşımları,günlük hayatında eline kitap almamış kişilerin kitap önerileri takip ediyor. İnstagrama bakacak olursak şu dönem herkes birer şef oldu bir de bilen bilmeyen bir yemek tarifi verme yarışına girmiş hele ekmek yapanlar yok mu! Her gün birinden çeşitli şekillerde yapılan ekmek tarifi alır olduk. Meydan okumalar yastıkla elbise yapmamızla zirve yapmış durumda zaten. Bir de karantina döneminin olmazsa olmazı arşiv fotoğrafları. Paylaşılacak yeni içerik çıkmadığından dolayı herkes arşivleri talan edip ah eski günler diye paylaşım yapıyor. Çiftlerin birbirlerinin saçını kesmesi,tiktok videoları çekmesi ve dans koreografileri hazırlamaları da artık baymadı mı?
Eski sevgililer:Gündemin en kabak tadı veren kişilerinin bir türü de krizi fırsata çeviren eski sevgililer. Aradan aylar,yıllar geçmiş merak etmemiş şimdi evde sıkıntıdan ‘iyi misin?’ mesajıyla aksiyon yaratan bu kişilere aman itibar etmeyiniz. Ciddiyeti kavramayanlar:En sıkıldığım insan türü bu kişiler işte. Özellikle 20 yaş ve 65 yaş üzeri yasağına uymayarak polise kafa tutanlar,marketlere maskesiz girişin yasaklanmasına rağmen gizli saklı girmek isteyenler,karantina sürecini tatil zannedip dışarlarda güle oynaya gezmek isteyenler,doktorlar ve sağlık çalışanlarına saygısızlık yapan ve uyarılarını ters bir dille reddedenler,karantinada evden çıkmamayı toplu bir şekilde ev sosyalleşmesi zannedenler hatta gizli parti vermeye çalışanlar hepinizden çok sıkıldık.
Yorum Yok